Dünya genelinde ana akım medyaya duyulan güvene ilişkin yapılan küresel bir araştırma, dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Statista tarafından yayımlanan verilere göre, ABD ve Fransa, medyaya en az güvenen ülkeler arasında ilk sırada yer aldı. Her iki ülkede halkın %20’si ana akım medyaya güvenmediğini belirtti.
İspanya, %19’luk oranla üçüncü sıraya yerleşirken; Birleşik Krallık, Hindistan ve Güney Kore %17 ile dördüncülüğü paylaştı. Almanya’da güvensizlik oranı %15, Brezilya’da %14, İsviçre’de %13, Güney Afrika’da ise %11 olarak ölçüldü. Listenin en sonunda yer alan Çin’de ise yalnızca %9’luk bir kesim medyaya güvenmediğini ifade etti.
🇺🇸 Amerika Birleşik Devletleri: %20
🇫🇷 Fransa: %20
🇪🇸 İspanya: %19
🇬🇧 Birleşik Krallık: %17
🇮🇳 Hindistan: %17
🇰🇷 Güney Kore: %17
🇩🇪 Almanya: %15
🇧🇷 Brezilya: %14
🇨🇭 İsviçre: %13
🇿🇦 Güney Afrika: %11
🇨🇳 Çin: %9
World of Statistics (@stats_feed) adlı X (eski adıyla Twitter) hesabından paylaşılan veriler, sosyal medyada yoğun tartışmalara yol açtı. Pek çok kullanıcı, özellikle bazı ülkelerdeki oranların gerçek durumu yansıtmadığını savundu.
Brezilya’dan bir kullanıcı, @LakraLixo, “Brezilya’da bu oran en az %50 olmalı,” derken, bir başka kullanıcı @Dogs_are_First ise, “Bu tamamen saçmalık, her ülkede güvenmeyenler %60’tan fazladır,” yorumunu yaptı.
Çin’deki düşük oran da eleştirilerin odağına yerleşti. @Art0fRise_ adlı kullanıcı, “Çin dışında her yerde ciddi güven sorunları var… Çin’deki %9’luk kesim muhtemelen konuşamıyor bile,” dedi.
Medya güvenilirliği üzerine çalışan araştırmacılar, bu tür verilerin ülkelerin siyasi yapıları, medya özgürlüğü ve toplumsal dinamikleriyle doğrudan ilişkili olduğunu vurguluyor. Reuters Institute for the Study of Journalism’in 2024 tarihli raporuna göre, Güney Kore ve Tayvan gibi ülkelerde medyaya olan güvenin düşük olması, medya organlarının bağımsızlık sorunu yaşamasına bağlanıyor.
Özellikle Fransa’da, Sarı Yelekliler protestoları gibi kitlesel eylemlerin ardından medyaya duyulan güvenin daha da zedelendiği belirtiliyor.
Diğer yandan, 2025 Edelman Trust Barometer verilerine göre, Çin, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde hükümete duyulan yüksek güven, medyaya olan güveni de artırıyor olabilir. Bu ülkelerde medya organlarının büyük ölçüde devletle uyum içinde çalıştığı göz önüne alındığında, bu ilişki dikkat çekici bulunuyor.
Nieman Reports’un 2024 yılında yayımladığı analizde, Avrupa’daki medya kuruluşlarının özellikle pandemi sürecindeki tutumları değerlendiriliyor. Raporda, Fransa’daki medyanın kriz sırasında daha şeffaf ve bilgilendirici bir rol üstlenmeye çalıştığı, ancak bu çabanın kamuoyundaki güveni tam anlamıyla onaramadığı vurgulanıyor.
Uzmanlara göre, medyaya duyulan güvenin yeniden inşa edilmesi, uzun vadeli, şeffaf ve hesap verebilir bir iletişim stratejisi gerektiriyor. Halkla kurulan ilişki, yalnızca haber içerikleriyle değil, haberin sunuluş biçimi ve kaynağın güvenilirliğiyle de doğrudan bağlantılı.
Ana akım medyanın güven sorunu, hem geleneksel gazetecilik ilkelerini hem de dijital çağın dinamiklerini yeniden tartışmaya açıyor. Sosyal medya ise bu tartışmaların en canlı arenası olmaya devam ediyor.
Sizce medyaya güven yeniden sağlanabilir mi?
Veri analizi ile raporlama süreçlerinde yenilikçi yaklaşımlar benimseyerek sürdürülebilir iş modelleri oluşturuyorum. Bilişim sektöründeki gelişmeleri ve pazarlama stratejilerindeki yenilikleri yakından takip ediyorum. Bilgi ve deneyimlerimi paylaşmaktan keyif alıyor, blog yazılarıyla sektöre katkıda bulunuyorum.