Dünyanın en borçlu ülkesi unvanı, ekonomik büyüklük, kamu maliyesi ve borç yönetimi dengesi açısından ülkelerin sürdürülebilirliğini ölçen kritik bir göstergedir. Kişi başı ulusal borç miktarı, bir ülkenin toplam kamu borcunun nüfusuna bölünmesiyle hesaplanır ve her bireyin “ortalama” borç yükünü ortaya koyar.
World Population Review verilerine göre, küresel kamu borcu rekor seviyelere ulaşmış durumda. Gelişmiş ekonomiler listenin zirvesinde yer alırken, borçlanma hem büyüme aracı hem de ekonomik risk faktörü haline gelmiştir.
Aşağıdaki tablo, kişi başı kamu borcuna göre yapılan sıralamayı göstermektedir. Rakamlar ABD doları ($) cinsindendir.
Sıra | Ülke | Kişi Başı Borç ($) |
---|---|---|
1 | Singapur | 150.105 |
2 | Amerika Birleşik Devletleri | 98.204 |
3 | Japonya | 87.547 |
4 | Kanada | 57.436 |
5 | Belçika | 56.212 |
6 | İtalya | 52.501 |
7 | Birleşik Krallık | 50.402 |
8 | Fransa | 49.037 |
9 | İzlanda | 48.873 |
10 | İrlanda | 44.664 |
11 | Avusturya | 43.829 |
12 | Finlandiya | 40.633 |
13 | San Marino | 40.401 |
14 | Yunanistan | 39.700 |
15 | Norveç | 38.477 |
16 | Bahreyn | 36.035 |
17 | İspanya | 35.003 |
18 | Almanya | 33.994 |
19 | İsviçre | 33.269 |
20 | Avustralya | 32.925 |
21 | Lüksemburg | 32.765 |
22 | İsrail | 32.347 |
23 | Katar | 30.140 |
24 | Hollanda | 28.974 |
25 | Bahamalar | 28.608 |
Kaynak: World Population Review
Dünyanın en borçlu ülkesi Singapur, kişi başına 150.105 dolar borçla zirvede yer alıyor. Finans merkezi kimliğiyle öne çıkan ülke, altyapı, eğitim ve teknoloji yatırımlarını yüksek kamu borcuyla finanse ediyor. Küçük nüfusu nedeniyle kişi başı borç rakamı yüksek görünse de, ülkenin borç/GSYİH oranı sürdürülebilir düzeydedir.
İkinci sıradaki Amerika Birleşik Devletleri (98.204 $), devasa savunma bütçesi ve sosyal harcamalar nedeniyle büyük açıklar veriyor. ABD’nin toplam kamu borcu 34 trilyon doları aşarken, yalnızca faiz ödemeleri yıllık 1 trilyon doların üzerine çıkıyor.
Üçüncü sıradaki Japonya (87.547 $) ise düşük faiz ortamı ve yaşlanan nüfusu nedeniyle borç/GSYİH oranı oldukça yüksek. Japonya’nın borcu büyük ölçüde iç kaynaklardan finanse edildiği için, sistem halen istikrarlı kabul ediliyor.
Avrupa kıtası listede oldukça baskın durumda. Belçika, İtalya, Fransa, Birleşik Krallık ve Yunanistan gibi ülkeler yüksek refah düzeylerini ve kamu hizmetlerini borçlanma yoluyla sürdürüyor.
Özellikle Yunanistan (39.700 $), geçmişteki borç krizinin izlerini taşırken; Almanya (33.994 $) disiplinli bütçe politikaları sayesinde nispeten daha düşük bir borç yüküne sahip. Kuzey Avrupa ülkeleri (Norveç, Finlandiya, İzlanda) ise güçlü sosyal devlet yapısı sayesinde borçlarını rahatlıkla çevirebiliyor.
Bahreyn (36.035 $) ve Katar (30.140 $) gibi Körfez ülkeleri, yüksek petrol gelirlerine rağmen büyük altyapı yatırımları nedeniyle borçlanıyor. Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar risk unsuru oluşturuyor.
Küçük ekonomilerden İzlanda (48.873 $) ve San Marino (40.401 $) turizm ve finans sektörlerine bağımlı oldukları için krizlerden doğrudan etkileniyor. Avustralya (32.925 $) ve Lüksemburg (32.765 $) ise madencilik ve bankacılık gelirleriyle dengeli bir borç profili sunuyor.
Yüksek kamu borcu, bütçelerde faiz yükünü artırarak mali baskı yaratır. Ancak aynı zamanda altyapı, eğitim ve sağlık gibi alanlara yapılan yatırımlar uzun vadeli büyüme için temel oluşturur.
Küresel kamu borcunun büyüklüğü ve borç yönetimi, ülkeler için vergi reformu ve harcama disiplini gibi önceliklerin önemini ortaya koyuyor. Borç, doğru yönetildiğinde büyümeyi destekleyen bir araç olabilir; ancak faiz artışları veya ekonomik durgunluk dönemlerinde risk unsuru haline gelir.
Dünyanın en borçlu ülkesi Singapur görünse de, bu tablo tek başına olumsuz bir durum göstermiyor. Küçük nüfus, yüksek gelir seviyesi ve istikrarlı ekonomi, borcun sürdürülebilir olmasını sağlıyor.
Gelişmiş ülkeler yüksek borç seviyelerine sahip olsalar da, güçlü finans sistemleri ve düşük faiz ortamı sayesinde borçlarını yönetebiliyor. Gelişmekte olan ülkeler için ise dış borçlanma riski hâlâ ciddi bir tehdit oluşturuyor.Dünyanın en büyük ekonomileri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Veri analizi ile raporlama süreçlerinde yenilikçi yaklaşımlar benimseyerek sürdürülebilir iş modelleri oluşturuyorum. Bilişim sektöründeki gelişmeleri ve pazarlama stratejilerindeki yenilikleri yakından takip ediyorum. Bilgi ve deneyimlerimi paylaşmaktan keyif alıyor, blog yazılarıyla sektöre katkıda bulunuyorum.