Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan son verilere göre, 2025 yılının Mart ayında enerji enflasyonu, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %3,0’a gerileyerek önemli bir düşüş göstermiştir. Bu veri, OECD ülkelerindeki enerji fiyatlarının genel seyrine dair önemli ipuçları sunarken, ülkeler arasında dikkat çekici farklılıklar da gözler önüne sermektedir. Özellikle Türkiye, %37,5’lik enerji enflasyon oranıyla listenin başında yer alarak ekonomik açıdan zorlayıcı bir tabloyla karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır.
Ülkelerin Enerji Enflasyonu
İşte ülkelerin enerji enflasyonu sıralaması:
Ülke | Enerji Enflasyonu (%) |
---|---|
Türkiye | 37.5 |
Şili | 13.8 |
Polonya | 7.0 |
Japonya | 6.6 |
Belçika | 5.5 |
İzlanda | 4.1 |
Kolombiya | 3.4 |
ABD | 3.1 |
Kore | 2.9 |
Meksika | 2.7 |
İtalya | 2.7 |
İspanya | 2.0 |
Kanada | -0.3 |
Almanya | -2.8 |
Avustralya | -5.5 |
Fransa | -6.2 |
Birleşik Krallık | -8.0 |
Norveç | -8.4 |

OECD Genelinde Enerji Enflasyonu: Düşüş Eğilimi
OECD’nin 2025 Mart verilerine göre, enerji enflasyonu Şubat 2025’teki %3,1 seviyesinden %3,0’a düşmüştür. Bu gerileme, enerji fiyatlarının küresel ölçekte bir miktar stabilize olduğuna işaret etse de, ülkeler arasındaki farklılıklar dikkat çekicidir. Enerji enflasyonu, elektrik, gaz, diğer yakıtlar ve kişisel ulaşım ekipmanları için yakıt ve yağlayıcıları kapsayan geniş bir kategoriyi içermektedir. OECD ortalamasında gözlenen bu düşüş, enerji piyasalarındaki arz-talep dengesinin yeniden sağlanmaya başladığını ve bazı ülkelerde enerji politikalarının olumlu etkiler yarattığını gösterebilir.
Ülkeler Arası Farklılıklar: Türkiye Zirvede
OECD ülkeleri arasında enerji enflasyon oranları incelendiğinde, Türkiye %37,5 ile açık ara en yüksek oranı kaydetmiştir. Şubat 2025’te %13,8 ile ikinci sırada yer alan Şili, Mart 2025’te %7,0 ile Polonya’nın gerisine düşerek üçüncü sıraya gerilemiştir. Japonya (%6,6), Belçika (%5,5) ve İzlanda (%4,1) gibi ülkeler de yüksek enerji enflasyonu yaşayan diğer OECD üyeleri arasında yer almaktadır. Buna karşın, bazı ülkelerde enerji fiyatlarında belirgin bir düşüş gözlemlenmiştir. Örneğin, Norveç (-%8,4), Birleşik Krallık (-%8,0) ve İsveç (-%7,1) gibi ülkelerde enerji enflasyonu negatife dönerek fiyatların bir önceki yıla göre azaldığını göstermektedir.
Türkiye’nin %37,5’lik oranı, OECD ortalamasının yaklaşık 12 katı bir seviyede seyretmektedir. Bu durum, Türkiye’nin enerji fiyatlarındaki artıştan orantısız bir şekilde etkilendiğini ve bunun ekonomik etkilerinin halk üzerinde ciddi bir baskı yarattığını ortaya koymaktadır. Sosyal medyada bu verilere verilen tepkiler de halkın bu durumdan duyduğu rahatsızlığı açıkça yansıtmaktadır. Örneğin, bir kullanıcı “Yine lideriz reisim” diyerek ironik bir şekilde durumu eleştirirken, bir başka kullanıcı “Soyunu silktiğimin saraylı millet düşmanları” ifadesiyle hükümet politikalarına yönelik tepkisini dile getirmiştir.
Türkiye’nin Durumu: Neden Bu Kadar Yüksek?
Türkiye’deki yüksek enerji enflasyonunun arkasında birkaç temel faktör yatıyor olabilir. İlk olarak, Türkiye’nin enerji ithalatına olan bağımlılığı, küresel enerji fiyatlarındaki dalgalanmalardan doğrudan etkilenmesine neden olmaktadır. Döviz kurlarındaki oynaklık ve Türk Lirası’nın değer kaybı, ithal edilen enerji kaynaklarının maliyetini artırarak enflasyonist baskıyı güçlendirmiştir. Ayrıca, enerji sektöründeki sübvansiyonların yetersizliği ve enerji fiyatlarına yapılan zamlar, bu artışta önemli bir rol oynamış olabilir. Son olarak, iç piyasa dinamikleri ve enerji dağıtım maliyetlerindeki artışlar da bu tabloyu etkilemiş olabilir.
Düşük Enflasyonlu Ülkeler: Başarı Faktörleri
Enerji enflasyonunun negatife döndüğü ülkeler incelendiğinde, enerji politikalarının ve piyasa koşullarının bu başarıda etkili olduğu görülmektedir. Örneğin, Norveç gibi ülkeler, yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptıkları yatırımlar ve enerji verimliliği projeleriyle enerji maliyetlerini düşürmeyi başarmıştır. Birleşik Krallık ve İsveç ise enerji piyasalarında liberalizasyon ve rekabeti artırıcı politikalar sayesinde fiyatları kontrol altında tutabilmiştir. Ayrıca, bu ülkelerin enerji ithalatına olan bağımlılıklarının daha düşük olması, küresel fiyat dalgalanmalarından daha az etkilenmelerini sağlamıştır.
Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkiler
Enerji fiyatlarındaki artışların ekonomik büyüme üzerindeki etkileri, OECD ülkeleri için önemli bir endişe kaynağıdır. Daha önce yapılan çalışmalar, enerji fiyatlarındaki %10’luk bir artışın ekonomik büyümeyi ortalama %0,15 oranında azalttığını göstermektedir. Türkiye gibi enerji yoğun ekonomiler için bu etkinin daha büyük olabileceği belirtilmektedir. 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi gibi jeopolitik olaylar, enerji fiyatlarındaki artışları tetikleyerek küresel ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemiştir. Türkiye’nin mevcut durumunda, yüksek enerji enflasyonu hem hanehalkı harcamalarını hem de üretim maliyetlerini artırarak ekonomik büyümeyi daha da zorlaştırabilir.
Sonuç ve Öneriler
OECD ülkelerindeki enerji enflasyonu, Mart 2025 itibarıyla genel bir düşüş eğilimi gösterse de, Türkiye gibi bazı ülkeler bu olumlu trendden faydalanamamaktadır. Türkiye’nin %37,5’lik enerji enflasyon oranı, hem ekonomik hem de sosyal açıdan ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Bu durum, enerji politikalarında köklü reformlara ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım yapılması, enerji verimliliği projelerinin yaygınlaştırılması ve döviz kuru oynaklığını azaltacak ekonomik politikaların uygulanması, Türkiye’nin enerji enflasyonunu kontrol altına almasında önemli adımlar olabilir.
Ayrıca, hükümetin enerji fiyatlarındaki artışların hanehalkı üzerindeki etkisini hafifletmek için sübvansiyonları artırması ve düşük gelirli kesimlere yönelik destek programları geliştirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, yüksek enerji enflasyonu sosyal huzursuzluğu artırabilir ve ekonomik toparlanma sürecini sekteye uğratabilir.
OECD verileri, enerji enflasyonunun ülkeler arasındaki ekonomik eşitsizlikleri bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türkiye’nin bu tablodaki konumu, hem ekonomik hem de politik açıdan dikkatle ele alınması gereken bir uyarı niteliğindedir.
Kaynak: Informal Economy
İlgili Bağlantılar: